Avrupa Birliği mali desteği ve Alman Kalkınma Bankası (KFW) aracılığıyla İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülmekte olan Kriz Zamanlarında Herkes İçin Eğitim I&II Projeleri Yerel Bilgilendirme Toplantıları serisinin 10. ayağı Gaziantep’te yapıldı. Toplantı; Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanımız Özcan DUMAN, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz METE, Alman Kalkınma Bankası’ndan (KfW) Proje Yöneticisi Corinna KOHL, Gaziantep Vali Yardımcısı Halil UYUMAZ, çok sayıda yerel idareci ve proje uygulama biriminin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Konuşmasını yapmak üzere kürsüdeki yerini alan İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanımız Özcan DUMAN; Türkiye olarak ülkemize sığınan milyonlarca sığınmacıya geçici statü verilmesi ve Suriyelilerin yaşamsal her türlü ihtiyaçlarının giderilmeye çalışılmakta olduğunu belirterek sözlerine başlayan DUMAN, “Suriyelilerin yaklaşık 1 milyon 100 bini okul çağında ve bunların ülkemizdeki çocuklarımızla beraber eğitim sistemine dahil edilmesi çalışmaları bakanlığımız ve diğer bütün paydaşlarla beraber hızlı bir şekilde yapılmaya çalışılmaktadır. Bu kapsamda yürüttüğümüz projelerle Gaziantep ilimizde toplamda 22 adet eğitim yapısı inşası öngördük. Bugüne kadar bu işlerimizden 13 tanesinin ihalesini gerçekleştirdik” dedi.
Konuşmasına okulların durumundan bahsederek devam eden Özcan DUMAN; “Şu anda açılışını yaptığımız okullarımız var, artı inşaatı devam eden yatırımlarımız var. Diğer kalan işlerimiz ise ek fonlardan geldiği için şu anda ihale çalışmaları devam etmekte, bir aksilik olmaması durumunda 2019-2020 eğitim öğretim yılına yetiştirilerek hizmete açmaya çalışacağız”
DUMAN Konuşmasının sonunda “Gaziantep ilinde yapacağımız bu dersliklerle beraber toplamda 15 bin öğrencimize ek kontenjan sağlamış olacağız ve bu okullarımızda Suriyeli çocuklarımızla beraber illerimizde yaşayan çocuklarımız da istifade edecekler. Sadece boş bir fiziksel bina inşa etmiyoruz, okullarımızın her türlü donanımını da bu projeden karşılıyoruz” diyerek kürsüden ayrıldı.
“Gelecek yıldan itibaren bütün Suriyeli öğrenciler kendi öğrencilerimizle birlikte aynı sırayı, aynı sınıfı ve aynı okulu paylaşacaklar”
Yerel Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşmasını yapmak için kürsüye gelen Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Mete; “Gaziantep, kriz dediğimiz Suriye göçünün başladığı ilk günden itibaren çok önemli görevler üstlenmiş bir şehrimiz. 450 bin civarında Suriyeliye ev sahipliği yapan, birçok alanda onlara hizmet sunan çok önemli bir şehirdir. 70 bine ulaşmış Suriyeli öğrenci nüfusuyla hiçbir problem yaşamadan, öğrencilerimizin birbiriyle ilişkilerinde sorun yaşamadan, sosyal uyumu da çözecek şekilde eğitim uygulamalarını bir arada yürütüyoruz” diyerek sözlerine başladı.
“Gelecek yıldan itibaren bütün Suriyeli öğrenciler kendi öğrencilerimizle birlikte aynı sırayı, aynı sınıfı ve aynı okulu paylaşacaklar. Elbette getirdiği yükler var, bu konuda devletimiz çok büyük işler yapıyor, bakanlığımız çok önemli hizmetler yapıyor. Ancak özellikle Alman Kalkınma Bankası ve Avrupa Birliği’nin kriz zamanlarında yaşadığımız özellikle fiziksel kapasitenin artırılmasına yönelik almış oldukları tedbirler ve desteklerin çok da önemli olduğunu ifade etmek istiyorum” diyen METE sözlerini: “Daha nitelikli, daha sürdürülebilir bir hizmet yapabilmek için de bu katkının artarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Fiziksel kapasitenin artırılmasına ihtiyaç duyan illerden bir tanesiyiz. Bu anlamda her türlü desteğe ve fona açık olduğumuzu ifade ediyorum” diyerek noktaladı.
“Türkiye´nin üstlendiği böylesi bir çalışma büyük ölçüde bölgelerin ve bölge halkının kararlılığına ve desteğine dayanmaktadır”
Konuşmasını yapmak için kürsüdeki yerini alan Alman Kalkınma Bankası Proje Yöneticisi Corinna KOHL ; “Türkiye 3,5 milyondan fazla Suriyeli ve ilaveten diğer milletlerden de olmak üzere, şu anda dünyada en yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye, Türk halkıyla birlikte mültecilerin ihtiyaçlarını karşılama, onların toplumla bütünleşmelerini sağlamak amacıyla yoğun bir uğraş ve çaba içerisindedir. Türkiye´nin üstlendiği böylesi bir çalışma büyük ölçüde bölgelerin ve bölge halkının kararlılığına ve desteğine dayanmaktadır” dedi.
Sözlerine devam eden KOHL; “Avrupa Birliği, Türkiye´nin ülkesinde yaşayan tüm çocuklara yönelik eğitim hizmeti sağlamak gibi yüksek amacına ve misyonuna destek verme konusunda kararlıdır. Bu bağlamda Alman Kalkınma Bankası, Avrupa Birliği tarafından kendisine verilen görev doğrultusunda 3,5 milyon avroluk bir bütçe ile eğitim altyapı inşasını Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte gerçekleştirmektedir. Sağlanan bu fonlarla, 150 okul inşa edilecek, yaklaşık 100 bin Türk ve Suriyeli öğrenci için böyle bir güvenli eğitim ortamı sağlanacaktır. Bu projenin amacı sadece okullar inşa etmek değildir, bu projenin amacı aynı zamanda Suriyeli çocukların Türk toplumuna entegrasyonunu sağlamak ve karşılıklı öğrenimi mümkün kılan mekanlar yaratmaktır. Umuyoruz ki böylelikle sorumluluk sahibi, içten, samimi, yeni bir nesil yetişebilecek ve bugünün çalışmalarını da üstlenip sürdürebileceklerdir” diyerek sözlerine son verdi.
“Hepimiz için en büyük tehlikelerden birisi cehalet ve bu cehaletin çaresi de eğitim”
Gaziantep Vali Yardımcısı Halil UYUMAZ eğitimin önemine vurgu yaparak “Eğitim çok önemli fakat kriz zamanlarında eğitim çok daha önemli. Hepinizin de bildiği gibi, bütün insanlık için ve hepimiz için en büyük tehlikelerden birisi cehalet ve cehaletin ilacı da çaresi de eğitim” dedi.
Gaziantep’te Eğitim çağında bulunan Suriyelilerden bahseden UYUMAZ; “70 bin Suriyeli öğrenci. Bu öğrenciler normal şartlarda meydana gelmiş öğrenci değil. Pek çoğunu hatırlıyorum ben, buradan da Hatay’dan da hatta İstanbul´da da görevliydim. Annesini kaybeden, babasını kaybeden, ortada kalmış çocuklar, birçoğunun psikolojisi bozulmuş, birçoğunun sağlığı bozulmuş, aileleri darmadağın olmuş bu çocukları biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bağrımıza bastık” dedi. Sadece Gaziantep’te birkaç yıllık çalışma içerisinde 70 bin öğrenci seviyesine geldiklerini aktardı.
Konuşmasına “70 bin öğrenciyi, Suriyeli kardeşlerimizin çocuklarını kendi çocuklarımız gibi kabul ederek eğitime tabi tuttuk. İyi ki de yapmışız. Gözünüzün önüne getirebiliyorsanız, 70 bin öğrenci eğitime katılmasaydı neler olurdu, ne sıkıntılar meydana gelirdi ? Eğitim gerçekten önemli. Biz hemen hemen dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş üzere bu öğrencilerin bir kısmını geçici eğitim merkezlerine ve diğer bir kısmını da kendi okullarımızda öğlene kadar Türk çocuklar, öğleden sonra Suriyeli veya tam tersi okulların durumuna göre aynı kalitede eğitime devam ettirdik” diyerek devam eden Halil UYUMAZ; “Bazı aileler ekonomik nedenlerle, özellikle lise çağına gelmiş olan çocuklarını eğitime göndermek istemiyorlar. Suriyeli çocuklar da aynı durumunda. Biz meslek yapmak istiyoruz diyorlar, çeşitli mesleklerde yetişiyorlar, kendi kendilerini yetiştiriyorlar. Bu nedenle bizim 95 bin öğrenciden 70 bin öğrenciyi eğitim altına almış olmamız bir başarısızlık değil, tamamıyla bizim gücümüzle. Şu anda kamplarda tamamıyla yüzde 100’e yakın bir rakamı yakaladık, eğitim çağına gelmiş öğrencilerin tamamını eğitim altına aldık” dedi.
Bir diğer noktaya da değinen UYUMAZ; “bizim için güvenlik bölgesi de olan ve dünya için merkezi olan Erbab ve diğer bölgelerde de eğitimlerimize devam ediyoruz. Oralarda da sadece biz barınma, güvenlik, sağlık götürmüyoruz, aynı zamanda eğitim götürüyoruz. Arkadaşlarımız canla başla çalışıyorlar, huzurlarınızda hepsine çok çok teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.